Pazartesi, Ekim 13, 2025

Başkanımız Recep Ergül: Fikri Emeği Korumak, Vatan Toprağını Korumak Kadar Kutsaldır


Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde gerçekleştirilen Fikri Mülkiyet Sempozyumu, hukuk camiasının seçkin temsilcilerini, yüksek yargı mensuplarını ve akademisyenleri bir araya getirdi.

Etkinlikte konuşan MESAM Başkanımız Recep Ergül, fikri hakların korunmasının yalnızca sanatçılar için değil, ülkemizin kültürel sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.

Başkanımız konuşmasında şu ifadeleri yer vedi:

“Telif hakları sadece bireysel kazanımlar değil, aynı zamanda toplumsal vicdanın bir parçasıdır. Uygulamada verilen yanlış bir karar, kültürel üretimi onlarca yıl geriye götürebilir. Yasalarımız var, ancak bunların doğru uygulanması kadar doğru yorumlanması da büyük önem taşıyor.”

“BİR ÜLKENİN HEM ADALET HEM DE KALKINMA GÖSTERGESİDİR”

Türkiye’nin fikri mülkiyet alanında gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı hızla kapattığına dikkat çeken Başkanımız, kültür ekonomisinin ülke kalkınmasındaki rolüne dikkat çekti:

“Bugün Türk müziği eserleri dünyanın birçok ülkesinde icra ediliyor. Ancak bu başarı, hukuki altyapının ve adaletli uygulamanın güçlendirilmesiyle kalıcı hale gelir. Fikri mülkiyet bilinci, bir ülkenin hem adalet hem de kalkınma göstergesidir.”

“TIPKI VATANI KORUMAK KADAR KUTSALDIR”

Başkanımız, ayrıca Türkiye’nin Güney Kore gibi kültürel üretim gücü yüksek ülkelerle benzer bir yolda ilerlemesi gerektiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“Sanatı, kültürü ve fikri emeği korumak, tıpkı vatan toprağını korumak kadar kutsaldır. Bu bilinçle hareket etmek, gelecek kuşaklara karşı en temel sorumluluğumuzdur.”

Sempozyum, fikri mülkiyet hukukunun geliştirilmesi ve yargı süreçlerinde telif bilincinin güçlendirilmesine yönelik oturumlarla devam etti.

Mağara Yankılarından Konser Salonlarına Müzik...

İnsanın ilk “enstrümanı” kendi sesiydi. Doğanın seslerinden ilhamla başlayan bu serüven, kemikten flütlerden dijital listelere uzanan binlerce yıllık bir yolculuğa dönüştü. Müzik, mağara duvarlarından kulaklıklarımıza kadar uzanan insanlık hikâyesinin en melodik anlatısı olmaya devam ediyor.

devamı